Gündem

Yerel Yönetimlere Özerklik.. ‘Ne Demek’

Şimdi..

Bu adı BOP olan proje tıkandı, ilerleyemiyor.

Irak’ta ilerleyemiyor çünkü Barzani devleti ilan edilemiyor.

Suriye’de ilerleyemiyor, Fırat’ın doğusundaki PKK devletçiği ilan edilemiyor.

Niye?

Tek başına bir Barzani devlet olsa ne olur ki, etrafı Türkiye ve İran’la çevrili. Irak merkezi Hükümeti var, denize çıkışı yok.

Öte yanda..

Suriye kuzeyi ve Fırat’ın doğusunda özerklik ilan etseniz ne olur ki, başta Esad var, Türkiye var.

Ama..

YEREL YÖNETİMLERİ GÜÇLENDİRMEK BİR TEZGAH

Siz şimdi kalkıp Suriye ve Irak hududuna komşu ve özellikle sığınmacıların yoğun olduğu hudut illerinde yerel yönetimleri güçlendirirseniz..

Bu yönetimlere mali, ekonomik, sosyal, kültürel ve uluslararası alanda hareket serbestisi verirseniz..

Adına da ‘Yerel Yönetimleri Güçlendirme Yasası’ deyip Meclis’ten de geçirirseniz iş değişir..

PKK terör örgütü ve siyasi kanadı işte buna ‘özerklik’ diyor.

Diyeceksiniz ki olsa ne olur..

Anlatalım..

Eğer ki siz yerel yönetimlere özerklik verirseniz, bu hudut boylarındaki yerel yerel yönetimler hemen Irak ve Suriye kuzeyindeki PKK/Barzani’nin yerel yönetimleriyle iş birliğine gider..

Giderse ne olur?

İşte o zaman Barzani de PKK da kaynağını Türkiye’den alan anayasal güçlerle ekonomik, mali, sosyal, kültürel alanlarda birleşerek yasal statü kazanır ve güçlenir, ayağa kalkar.

Ayağa kalkarsa ne olur?

İşte biz buna BOP diyoruz!.

Öte yanda..

SORUNUN ADI KÜRT DEĞİL RUM’

Bu ülkenin bir Bizans sorunu var, İstanbul’a Konstantinopolis diyorlar yani eski Bizans hani şu 1071 Malazgirt’te yendiklerimiz.

Bunun başını da kendine ‘Ekümenik Konstantinopolis Patriği’ diyerek kapısının üstüne resmen ve alenen tabela asan Fener Rum Patrikhanesi çekiyor.

Hal böyle iken yani Türkiye’nin öncelikle bu sorunu çözmesi gerekirken, çıkıyorlar ortaya ‘Kürt sorunu’ var diyorlar ve sözüm ona yıllardır uğraşıyorlar, kendilerine göre bir çözüm hala bulamıyorlar.

Oysaki sorunun adı ‘Kürt’ değil! Bunun adı Kürt sorunu değil, Laz değil, Çerkez değil, sorunun adı: Rum!

Ege’deki adalarımızı işgal eden bunlar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hükümranlık haklarına tecavüz ederek zengin enerji havzalarına el koyanlar bunlar, Heybeliada Ruhban Okulunu açmak, Ayasofya’yı kiliseye dönüştürmek isteyenler bunlar, PKK terör örgüne destek verenler de bunlar.

Bunu bir kenara koyalım…

‘SORUNUN ADI ERMENİ, KÜRT DEĞİL’

Bu ülkenin bir de Ermeni sorunu var, bakınız Ermenistan’a bizden toprak istiyor, tazminat istiyor, soykırım gibi bir insanlık suçuyla mahkum ettirmek istiyor yani eski Ani eski Kilikya’nın uzantıları.

Sorunun adını yine doğru koyalım bu da Kürt sorunu değil, Laz değil, Boşnak değil, bu Ermeni sorunudur.

 1915’te Van’da Ruslara destek olmak için Osmanlı’ya isyan eden bunlar, tehcirle Suriye kuzeyi ve doğusuna gidenler bunlar.

 Ermeni Taşnak Sutyun çetesiyle bir olup Hoybun örgütünü kuran bunlar, ASALA’yı kurup diplomatlarımızı öldüren bunlar,1930’da Ağrı’da isyan çıkartan bunlar, Türk’ü düşman ilan edip hep aynı emellerle hala PKK terör örgütüne destek verenler de bunlar.

Şimdi bu iki temel sorunu yan yana getirelim.

Tarih boyunca Ermenilerle Bizans ittifak kurmuş, Bizans bayrağı altında birlikte yaşamış.  Bu ittifak hala sürüyor.

Özellikle Cumhuriyet tarihimizde Ermenilerle Barzanilerle de ittifak kurmuş, Türk topraklarını paylaşabilmek için Taşnak Hoybun örgütü çatısı altında birlikte yaşamış ki bunun en bariz örneği Dağlıca baskını ile Ağrı isyanıdır. 

Bu ittifak da hala sürüyor.

 BU BİR ALGI OPERASYONU’

Dolayısıyla siz ’Yeni Türkiye, yeni anayasa’ derken, siz bir olan bir milleti etnik kökenlerine ayırarak Meclis kuracağınızı söyler iken Türk tarihinde yaşanmış olaylardan ders çıkartıp geleceğe bakmak durumundasınız.

 Apaçık ortada bir algı operasyonu var… 

‘Hepimiz kardeşiz’ diyorlar, ‘herkes eşit’ diyorlar, dönüyorlar dolaşıyorlar işi anayasaya getiriyorlar niye?

 ‘İleri demokrasi’ diyorlar, ‘artık ayrımcılık ve inkara son’ diyorlar, eviriyorlar çeviriyorlar işi anayasada yer alan ‘Türk kimliği ’ne getiriyorlar niye?

Yani bu anayasadan bu milletin adı ve tarihi olan Türk ve Atatürk çıkarılırsa tüm sorunlar çözülecek, öyle mi?

Allah aşkına bu anayasanın hükümlerine göre eşit olmayan kim var bu ülkede, herkes eşit diyor bu anayasa, uygulayın o zaman, varsa bir eşitsizlik herkesi eşit kılın, size engel olan kim?.. 

Ama yok siz bunu yapmayıp illa ki ‘Türk’ kimliği değişsin ‘herkesi kucaklayacak bir kimlik’ olsun mesela ‘Türkiye Vatandaşlığı’ olsun ya da ’Anadolu, Anadolulu’ olsun diyorsanız eğer niyet başka o zaman.

Sonra siz ‘Fetö ile mücadele etmiyor musunuz ki aldığınız kararlar ağzınızdan çıkan her söz yaptığınız her uygulama hep Fetö’nün Cumhuriyeti Yıkmak’ hedefine hizmet ediyor?

‘BU DÜNYADA TÜRKİYELİ DİYE BİR MİLLET YOK’

En başta bu dünyada Türkiye Vatandaşı diye bir ulusal kimlik yok.

 Türkiye coğrafyanın adı, siz tarihten beri adı ve tarihi Türk olan hakim güce ‘Türkiyeli’ demeye kalkışırsanız eğer o zaman iş değişir. Dağlardaki koyunlar kuzular da Türkiyeli o zaman.

Tarihi olmayan, kimliği olmayan dağlardaki sürüler de Türkiyeli o zaman ama biz sürü değiliz!..

 Biz bir milletiz ve adımız Türk! 

Siz anayasadan Türk ve Atatürk’ü kaldırdığınızda işin gerçeği 1071’de Anadolu’da Bizans’ı yenip Türk Bayrağını dalgalandıran binlerce yıllık Türk tarihini yok etmiş oluyorsunuz?

 Bu Fetö neden  Türk Ordusunu hedef alan kumpas soruşturmasına neden Ergenekon dedi?

 Var mıydı bizim Ceza Muhakemesi Kanunumuzda adli bir soruşturmaya kod adı vermek?

Adalet Bakanlığı bu tuzağa neden düştü?

Ve de kim bunlara gözyumdu?

 Sorun bakalım gençlere ‘Ergenekon nedir’ diye, ne cevap alacağınızı düşünüyorsunuz?

Bir başka mesele…

‘YEREL YÖNETİMLERE KİMLER GELECEK’

Biz halk, biz zengin değiliz ki, biz fakiriz.

Bizi fakirleştirdiler, bakın bakalım bizim fakirliğimizden kimler zengin oldu?

 Biz esnaf kaldık, esnaf gidiyoruz. Çocuklarımıza iyi bir gelecek hazırlayamadık ya memuruz ya bekçi ya polis ya asker ya öğretmen ya bakkal.

Peki ya biz Türkleri sorun olarak görenler, hepsinin çocukları iki üç yabancı dili nasıl öğrendiler?

Bakınız Osmanlı’nın son dönemde yurt dışına gönderdiği büyükelçilere, bakınız maliye hesaplarını tutanlara, bakınız Galata bankerlerine…

Bakınız kurtuluş savaşı sonrası halimize, tüm okumuş geçlerimiz Sakarya’da Çanakkale’de şehit!..

Geriye kalmış yaşlı bir nüfus. Para yok borç çok. Bizde okul da yoktu okul, o zamanlar.

 Peki, biz savaşırken kimlerin çocukları okuyordu bu ülkede?

Buradan anladığımız Türk’ü sorun olarak görenler, kimliksiz tarihsiz, kaynak yönetimi elinden gitmiş, çocuklarının tarih hafızası silinmeye yüz tutmuş her şeyin serbest olduğu bir Türkiye hayal ediyorlar.

İyi hoş güzel ama…

Yönetici kadrolara kim gelecek? 

Devleti ve kaynaklarımızı kim yönetecek?

 Siz tüm bunların üzerine bir de anayasadan Türk ve Atatürk’ü çıkardığınızda bize ne kalacak?

Tarihi ve ulus devlet kimliği olmayan bir millet yaşayabilir mi?

‘TÜRK DÜŞMANLIĞI ÜZERİNDEN BİR SİYASET YAPILAMAZ’

Hepsinin ötesinde bu siyaset ‘Türk düşmanlığı’ üzerinden gidiyor. Tıpkı biz İngilizlere karşı Yemen’de Aden’de, Mekke’de savaşıp şehit olurken Arapların bize karşı duyduğu ‘Türk düşmanlığı’ gibi.

  Bakınız Van Ermeni isyanına mevzilerde ele geçirilen şapkaların üzerinde ne yazıyor; ‘İntikam!..’

Bakınız Doğu ve Güneydoğu’daki hendek çatışmalarına, PKK’lı teröristlerin giydiği tişörtlerin üzerinde ne yazıyor; İntikam timi!..

 Siz bu satıları okurken daha yeni Muğla’nın Bodrum, Milas, Fethiye ve Dalaman ilçelerinde büyük yangınlar çıkarıldı. Bu eylemleri de PKK terör örgütü üstlendi.

Eylemi yapan kimmiş biliyor musunuz?

‘Halkların Birleşik İntikam Milisleri!..

Peki ya bu siyasetin İstanbul il başkanlığı yapmış Aziz Pabuşçu ‘AKP sayesinde Türk Olmaktan kurtulduk’ sözlerine ne demeli? Bu sözler bu resimde nereye konulmalı?..

Neyden kurtuldunuz kimden niye kurtuldunuz neyin intikamı bu, diye sormayacak mıyız?

Peki diyelim hepsini yaptık.

 O zaman yüreği ‘ne Mutlu Türk’üm’ diyerek çarpan yüreklerin böylesi bir yönetim altında hala çarpabilmek için bir yudum bile nefes alabileceğini mi düşünüyorsunuz?

‘SORUN VARSA ÇÖZECEK GÜCÜMÜZ DE VAR’

Çözüm elbette ki demokraside ama böylesi değil, çözüm evrensel değerleriyle kelimenin tam anlamıyla demokraside.

Ancak bunun yapılabilmesi için, önce kimlik tartışmalarına artık bir son verilmesi, Atatürk’ün başlattığı devrimlerin tamamlanması gerekiyor, toprak reformu, aşiret ve feodal din ağalığının kaldırılması, kaynak yönetiminin yabancılar tarafından değil devlet tarafından işletilmesi, yaşam ve eğitim kalitesinin yükseltilmesi, ortak dilimiz Türkçe’nin artık herkes tarafından bilinmesi ve kullanılması gerekiyor.

Aksi halde Cumhuriyet ve demokrasinin yüksek değerlerini kavrayamayan bir toplum bu değerlere başka nasıl sahip çıkabilir ki?

Kitap:

Usta’nın Göremediği Siyasi Tuzak

Erdal SARIZEYBEK

Emekli Albay, araştırmacı yazar. Terör ve siyaset üzerine yayımlanmış 16 eseri bulunmaktadır.
Başa dön tuşu