Güvenlik

Suriye.. ‘Neler Oluyor’

Suriye kuzeyinde harekat sürüyor.. Mehmetçik Suriye’de.. Esad’la anlaşma sağlanamadı, sığınmacı krizi büyüyor.. Şimdi.. ‘Türkiye neden Esad’a karşı’ sorusuna İsrail penceresinden bakıldığında iki düğüm noktası görülüyor; ilki Irak, ikincisi Suriye…

Irak’ın İsrail planı çerçevesinde hizaya getirilmesi ise iki aşamalı yürüyor; 1991 Körfez Savaşı ve 2003 Körfez Savaşı. Özal’ı bilmeyenler için sadece birinci savaşın(91) sonuçlarını söyleyelim: Türkiye ambargo yüzünden milyarca dolar ekonomik kayba uğradı, bu zarar hiç telafi edilmedi; ‘Postal öpücü’ Peşmerge Barzani ‘Özerk Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı oldu; ‘üç beş çapulcu’ sayıları onbinleri aşan silahlı güce dönüştürüldü; yüzbinlerce sığınmacı Türkiye’ye geldi ve PKK terör örgütüne insan kaynağı oluşturdu.

Bugün Türkiye hala sorunla uğraşıyor…

Burada geçen Barzani, hem Amerika hem de İsrail projelerindeki Kürdistan’ın siyasi ayağı olan Barzani’dir, görülen o ki savaş sonrasında postal öpücülükten Özerk Kürdistan Yöneticiliğine terfi etmiş. Yine buradaki PKK terör örgütü aynı projelerin silahlı ayağıdır, onlar da üçbeş çapulcudan sayısı onbinleri aşan silahlı bir güce dönüştürülmüş.

Ve sığınmacılar, burada geçen sığınmacılar ‘yardım, merhamet, iyilik’ duygularıyla Türkiye topraklarına alınmış ama sonuçta Türkiye’yi uluslararası bir Kürt Sorunuyla karşı karşıya bırakmış. Aradaki ekonomik kayıplara gelince… o bizim paramız, heba edilmiş, karşılığı hiçbir zaman geri ödenmemiş. İşte Özal siyasetinin sonuçları böyle.

İkinci savaşı biliyorsunuz zaten, 20 Şubat 2003’te başladı, Erdoğan o gün Başbakan oldu.

Sadece sonuçlarına bakalım: ‘Türkiye ambargo yüzünden milyarca dolar ekonomik kayba uğradı, bu kayıp hiç telafi edilmedi; ‘Özerk’ Barzani ‘Federe Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı oldu; silahlı güce dönüştürülen PKK terör örgütü ise bu kez ‘siyasi bir güce’ dönüştürüldü, sandıktan çıkar oldu oysaki benim zamanımda halkımız pkk’nın ölüsünü bile namaz kılıp gömmezdi, şimdi yüzbinler katılıyor, kitlesel törenler yapılıyor ve  bugün Türkiye hala sorunla uğraşıyor.

Bu bize neyi gösterir?..

Türkiye’nin 91 ve 2003’te izlemiş olduğu siyasetin İsrail’in yol haritasına hizmet etmiş olduğunu gösterir. Öyle ya bu savaşlardan karlı çıkan ABD ve İsrail olunca başka ne diyebilirsiniz ki ?..

Suriye’ye gelince…

İsrail’in asıl hedefinin İran olduğunu, Suriye’nin desteğini kesmeye çalışarak İran’ı yalnızlaştırmak istediğini biliyoruz. İsrail’in tıpkı Irak’ta olduğu gibi Suriye’yi parçalamak ve kopan parçalarda kendine müttefik yönetimler kurmak istediğini de biliyoruz zaten bunlar İsrail planında açık.

Dolayısıyla İsrail’in Esad rejiminin devirmeye eğer bu olmazsa en azından yeni Suriye anayasası eliyle bugünkü PKK ve türevlerinin kurduğu özerk yönetimleri sağlama almaya çalıştığını söyleyebiliriz. İşte bu noktada Suriyeli muhalifler devreye giriyor ve Türkiye’nin neden merkezi hükümetle işbirliği yapmak yerine muhaliflerle bir olup Esad rejimine karşı örtülü savaşa giriştiğini bize açıklayabiliyor.

Bu sayılanlar ışığında sorumuzun cevabına bakıldığında, Türk Ordusunun neden Suriye’ye gönderilmiş olduğu görülebiliyor. Tabii meselenin özü bu ama işin içine 4.5 milyon sığınmacı, Rusya ve İran’la yapılan görüşmeler, Amerika ile başlatılan güvenli bölge oyunları da girince ‘Türk Ordusu Neden Suriye’de’ sorusu çok daha açık ve detaylı bir cevabı hak ediyor. Bir başlangıç olsun diye söyledim bunları. Daha yolumuz var, aranılan cevap Irak ve Suriye savaşlarının BOP projesiyle bağlantısı içinde gizli olabilir.

Erdal Sarızeybek

Araştırmacı Yazar

Başa dön tuşu