Zarraf Putin.. ‘İşler Karışıyor’

Anadolu Ajansı duyuruyor..
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İsrail’in Gazze’ye kara operasyonu düzenlemesinin tüm taraflar için ciddi sonuçlara yol açacağını bildirdi.
Peki bu ne anlama geliyor?
Şimdi.. Türkiye’de garip bir rüzgar esiyor.. Bugün Türkiye İsrail’in Gazze ablukasını protesto etmek için Yenikapı’da toplanıyor..
Ama aynı Türkiye İsrail’in Ortadoğu ayağı Barzani’yi ‘Türkiye seninle gurur duyuyor’ diye alkışlıyor. Oysaki Barzani siyaseti İsrail’in Ortadoğu Projesinde bir siyasi ayak ama nedense Türkiye bunu görmüyor, görse de söylemiyor.
Diyeceksiniz ki bu konu bu kadar ciddi mi?
Yıllar öncesi..
Kamuran Ali Bedirhan, Osmanlı’da Cizre/Botan Emiri Bedirhan Bey’in torunu, Emin Ali Bedirhan’ın oğludur. 60’lı yıllarda Barzani’nin Avrupa’daki sözcüsüydü.
İstihbarat işlerinin uzmanıydı.
Birinci Dünya Harbi ve sonrasındaki süreçte, İngiliz casusu Binbaşı Noel ’in zamanı Major rehberi ve tercümanı olarak çalışmıştı.
Bu Noel yine Bedirhanlarla birlikte Mustafa Kemal Paşa’ya tuzak kuran Ali Galip vakasındaki Noel’di.
Aradan yıllar geçti, Şalom Nakimon isimli bir Yahudi yazar Kamuran Bedirhan’ın Mossad ilişkilerine ulaştı ve bir ‘ajan’ olduğunu açıkladı.
İşte o açıklama:
‘Kod adı Yolcu’duydu ve Mossad’dan ayda 50.000 Filistin Lirası alıyordu. Klasik anlamda bir casus değildi. Ancak İsrail’in teklifiyle hassas siyasi işler yapıyordu ve Kürt mücadelesi için İsrail’den yardım alacağını düşünüyordu.
Barzanilerle Mossad arasındaki ilişkileri kuran da işte bu Bedirhan’dı.
Sonrası…
Uğur Mumcu, aramızdan ayrılmadan birkaç gün önce Mossad-Barzani ilişkilerine ulaştı ve bu kirliği yumağın asıl ucundan tutarak çözmeye başladı.
İşte Uğur Mumcu:
‘Ortadoğu’nun karanlık bir kuyu olduğu her gün biraz daha anlaşılıyor. Kanıtlanan son ilişki Mossad-Barzani ilişkisidir. Mossad, İsrail’in gizli istihbarat örgütüdür. Bu örgütün, Kürt lideri Molla Mustafa Barzani ile ilişkileri olduğu söylense daha önce kim inanırdı? Barzani’nin CIA ile ilişkisi artık belgelendi. Kimse bu ilişkiye, ‘Hayır olmadı’ diyemiyor. CIA-Barzani ilişkileri biliniyordu da Mossad-Barzani ilişkileri bilinmiyordu. Mossad’ın Barzani ile ilişkileri Londra ve Sydney’de yayınlanan ‘Israel’s Secret Wars-A History of Israel’s Intelligence Services’ adlı kitapta sergileniyor…”
Uğur Mumcu, Barzani-Mossad ilişkisini açıkladıktan tam iki hafta sonra uğradığı bir suikast sonucu aramızdan ebediyen ayrıldı.
Nedir bu İsrail ve Mesud Barzani meselesi diyorsanız..
İsrail ve KDP/Barzani arasındaki ilk ciddi ilişkiler, 1961’deki Molla Mustafa Barzani ayaklanmasıyla birlikte Kamuran Ali Bedirhan tarafından organize edildi.
Bedirhan’ın İngiltere’nin politik şahsiyetleri ile iyi ilişkileri vardı. Bu sayede birçok Yahudi siyasetçiyi tanımıştı. 1940’lı yıllardan beri ilişkide olduğu Yahudiler, Kürt hareketi ile İsrail’i yakınlaştırabilirdi. Bu düşünceyle Kamuran Bedirhan, Barzani’nin temsilciliğini üstlenerek Kürt tarafı adına hareket etmeye başladı….
Taraflar arasında ilk önemli temas ise 1964 yılında gerçekleşti.
O zamanlar Savunma Bakan Yardımcısı olan Şimon Peres, Kamuran Ali Bedirhan ile gizlice bir araya geldi. Bedirhan 1940’lı 50’li yıllarda da İsrailililerle görüşmüştü ve dolayısıyla bu diyaloğun yeniden başlatılması için en uygun aracıydı.
Ta 1898’te Kürtleri Ermenilerle ittifaka sürükleyebilmek için algı operasyonları başlatan Bedirhanlar, şimdi yeni İsrail’le Barzani arasında köprü kuruyorlardı.
1960’lı yılların ortasında başlayan İsrail- Barzani Kürt ilişkileri, Altı Gün Savaşı’ndan sonra da ivme kazanarak devam etti. Bu dönemde İsrail, Arap ordularından ele geçirdiği çok sayıda Sovyet silahını Barzani’ye gönderdi. Her ay İsrail tarafından yaklaşık 500.000 dolarlık para yardımı peşmergelere ulaştırılıyordu.
İsrailli yazar Benyamin Beit-Hallahmi, ‘İsrail Bağlantısı: İsrail Kimi Neden Silahlandırıyor’ adlı kitabında, Barzani ile İsrail arasındaki bu gizli ilişkileri şöyle anlatıyor;
‘Irak’taki Kürt direnişçiler her zaman İsrail’in ilgi alanı dahilindeydi. Mossad’ın Kürtlere desteği 1958’de başladı. Askeri danışman, silah ve cephane kapsayan daha geniş çaptaki yardım ise 1963’te uygulamaya kondu’…
İsrail-Barzani ilişkileri, 1966 yılında Erbil’deki istihbarat örgütünün (Parastina Kürdistan) şekillenmesine de yardımcı oldu. Mossad ajanları istihbaratçı yetiştirdiler.
Örgütün başına Mesut Barzani’yi getirdiler. .
1975’te Irak harekatından kaçan Mesud Barzani, yeni KDP örgütünü bu Parastin’le şekillendirildi.
Molla Mustafa Barzani, önce Eylül 1967 ve sonra Eylül 1973’te İsrail’i iki kez ziyaret etti.
İsrail Devletinin Kürtlere gizli desteği, 28 Eylül 1980’de tarihinde dönemin başbakanı Menahem Begin tarafından resmen açıklanacak, Kürtlere sadece insani yardım değil, bunun yanı sıra askeri danışmanlar ve silah gönderdikleri açıklanacaktır.
Molla Mustafa tarafından başlatılmış olan İsrail ilişkileri, 1979’da ölümünden sonra yerine geçen Mesud Barzani tarafından sürdürüldü, süreç hala işliyor.
Sonrası…
Arap-İsrail savaşlarının Müslüman-Yahudi çatışmasına dönüşmeye başladığı 1960’lı yılların sonunda İsrail Devleti şöyle bir ‘beka stratejisi’ uygulamaya başladı:
‘Araplara karşı Arap olmayanları kullanmak ve bu amaçla Müslüman ülkeleri ‘etnik-mezhep farklılıkları’ temelinde ayrıştırmak, parçalamak’.
Bu strateji ilk başta söylediğimiz Sion planıyla bire bir örtüşüyordu.
Bunu bugüne taşırsanız..
Karşımıza İsrail, Golan tepelerinde bir Dürzi devleti, Suriye kuzeyinde PYD/YPG gibi unsurların başı çektiği Nesuri-Keldani-Yezidi-Yahudi-Kürt ve Ermenilerden oluşan çok kimlikli bir yapı, oradan Barzani ve Barzani üzerinden Doğu Anadolu, derken Ermenistan ve Karadeniz karşımıza çıkıyor. Yani İsrail bu stratejisiyle Akdeniz’den Karadeniz’e uzanan bir yayla Anadolu’yu Asya’dan koparmayı planlıyor ve bu süreç hala işliyor…
Ruslar da bu oyunda demiştim…
Molla Mustafa Barzani, 1943’ten beri Araplara karşı çete savaşı veriyordu.
1945’te, İran’a geçti.
1946’da, Rusların eliyle Mahabad Cumhuriyeti kuruldu. Ama ABD ve İngiltere karşı çıkınca bu devlet aynı sonunda yıkıldı.
18 Haziran 1947’de, İran’la bu kez çatışmaya giren Molla Mustafa Moskova’ya doğru -bine yakın silahlı peşmergesi ve ailesiyle- yola çıktı.
11 yıl orada kaldı, gerilla eğitimi gördü.
1958’te Irak’a döndüğünde, Rusların da artık istihbarat ve gerilla eğitimi almış bir Molla Mustafa’sı vardı.
Ve bu Molla Mustafa İsrail için biçilmiş kaftandı.
Sonuçta yeni kurulan İsrail için, Araplara karşı 1943’ten beri savaşan ve bu savaşı 1958’den sonra da devam ettiren bir Molla Mustafa iyi bir müttefik olacaktır, oldu da.
İşte yeni İsrail ilk müttefikleri bu kişilerden böyle seçilmişti…
Barzani 1975’te Irak’tan geri çekilirken, öte yanda Türkiye’den bir başka grup Kuzey Irak’a girmek için hazırlanıyordu; PKK örgütü…
Şimdi artık bundan sonraki olayları peş peşe sıralayabiliriz;
1978’de PKK terör örgütü kuruldu.
1980’de, 12 Eylül darbesi yapıldı.
1980-1988 arası İran, Irak’la savaştırıldı.
1989’da Körfez krizi çıkarıldı.
1991’de, 1’nci Körfez savaşı başlatıldı.
1991’de, Irak kuzeyinde Barzani liderliğinde Özerk Kürdistan Yönetimi kuruldu ve Özal bunu tanıdı.
2003’te, 2’nci Körfez Savaşı başilatılacak ve savaşın başladığı gün Barzani aynı bölgede Federe Kürdistan Yönetimi kuracak, Erdoğan da bunu tanıyacaktır.
Hikayenin bundan sonrası zaten Özal’la başlayıp Erdoğan’la devam edecek, günümüze kadar gelecektir…
Tekrar başa dönecek olur isek..
BOP bir ABD İsrail projesidir.
Rusya artık bu projenin içindedir çünkü BOP üzerinden Anadolu’daki Türk varlığının Orta Asya ile bağının Ermenistan-Kürdistan yani Sevr bugünkü BOP’la kesilmesi Rusya’nın da işine geliyor.
Yani?
Ortadoğu’da artık Rusya da vardır.
Türkiye bu durumda ne yapabilir?
Türkiye’nin desteklemediği hiçbir proje Ortadoğu’da işletilemez. Ancak..
Türkiye’nin kendi ulusal çıkarları doğrultusunda bir siyaseti ortaya koyabilmesi için.. Öncelikle Zarraf Davası’nın siyasete etkisinin ortadan kaldırılması gerekir. Aksi halde ikinci bir mektup riskini kaldırmak mümkün değildir. Hatırlayınız sınır ötesi bir harekatın asıl durdurulmuş olduğunu..
Yani?
Bugün İsrail Filistin çatışmasında Türkiye ne yapacak sorusuna cevap verebilmek için.. Türkiye Zarraf Davası’ndan nasıl kurtulacak sorusunun bir cevap bulması gerekiyor.
Erdal Sarızeybek
Araştırmacı Yazar
Menora/ Işığın Gölgesindeki Darbe