100. Yıl

30. Gün.. ‘Kod Yolcu Kim’

Şimdi İsrail’e geleceğim.

Perde iyice aralansın, sahne ortaya çıksın, oyuncuların gerçek yüzü görülebilsin diye…

Büyük harp öncesi 1913 yılı başlarında, İran’ın Hoy kentinde ‘Gehandani’ Cemiyeti kurulmuştu.

Sonra adı değiştirilerek ‘İrşad’ oldu. Başkanı Abdurrezzak, Bedirhan Bey’in torunuydu.

En önemli destekçisi, Hoy’daki Rus konsolos yardımcısı Çirkov’du.

Derken harp çıktı. Osmanlı Doğu cephesinde Rus işgaline karşı savaşırken, Bitlis’te isyan patlak verdi.

İsyanın organizatörü Yusuf Kamil Bedirhan’dı…[1]

İsyan, Molla Selim tarafından büyük harbin hemen arifesinde planlanmış, Siirt’in Şirvan ilçesi merkez olmak üzere bir Kürt devleti kurulması kararlaştırılmıştı. Bölgedeki Ermeni faaliyetleri önceden biliniyordu.

Molla Selim’in Ermeni komitalarıyla kurmuş olduğu ilişkiler de biliniyordu. Taşnak elebaşlarından Vartan Vartabet ile görüşmüş, isyanda işbirliği önermişti.

10 Mart 1914’te, İstanbul’daki Ermeni Patriği’ne bir mektup göndermiş, destek istemişti ama tam bu sırada… 

Bölgede bir ayaklanmanın hazırlığı bilgisi Bitlis Valiliğine ulaştı ve Molla Selim tutuklandı.

Rivayete göre, Molla Selim bir atın kuyruğuna bağlanmış, elli kişilik bir jandarma birliği eşliğinde Bitlis’e götürülmek üzere yola çıkarılmıştı ancak durumu öğrenen isyancılar bu konvoya saldırmış ve onu kurtarmıştı.

Molla Selim, 2 Nisan 1914, Bitlis’te isyan etti. 

Ağır kayıplar verdi, geri çekilmek zorunda kaldı.

Ardından Tarikat şeyhleri Şahabeddin ve Said Ali de isyana katıldı. Ermeniler silah, mühimmat ve militanla isyanı desteklediler. Hatta fiilen isyana da katıldılar ama yine de sonuç alamadılar.

Çöktüler, isyan bastırıldı.

Molla Selim ve yanındakiler yargılandı. İdama mahkum edildi, infazları yapıldı.[2]

Osmanlı’da ilk asılan Halidi Nakşi şeyhi Mesud Barzani’nin amcası Abdusselam’dı; ikinci şeyh de işte bu Molla Selim oldu.

İsyanı organize eden Yusuf Kamil Bedirhan’dı demiştik.

Kimdi bu Yusuf Kamil?

Bedirhan Bey’in oğluydu.1906’da Hayfa kaymakamı iken Rodos’a sürgün edilmiş. 1910’da İstanbul’a geri dönerek Kürt Neşr-i Maarif Cemiyeti’nin kurucuları arasında yer almıştı.

İsyanı, yeğeni Abdurrezzak ile birlikte tertiplemişti. Birinci Dünya Harbi sırasında Osmanlı’ya karşı bölgedeki Kürtleri kışkırttığı ve bazı birliklerin onun etkisiyle Ruslara teslim olduğu söyleniyordu.

Sonradan Tiflis’e iltica etti. Ama gitmeden önce İstanbul’da oturan ve elçiliğe muhbir olabilecek tüm Kürtlerin adreslerini Rus Elçisi Yakuşev’e verdi.

Yani Yusuf Kamil Bedirhan bir Rus ajanıydı.

Ülkeyi terk ettikten sonra da boş durmadı. Çarlık Rusyası yöneticileriyle siyasi ilişkiler kurdu. Kürtçe eğitim yapan okullar açtı. Özellikle Kürtçe alfabe üzerinde çalıştı. 

Gürcü ve Rusların ‘Kızıl Profesör’ adını verdikleri bu Yusuf Kamil Bedirhan, 1934’te öldü.

Vasiyeti üzerine Yezidi Kürtlerin Tiflis’teki mezarlığına gömüldü.  İnanca göre Yezidi olmayanlar bu mezarlığa gömülemiyordu ama Yusuf Kamil yine de gömülmüştü[3].

Bu işin Rus cephesiydi, bir de Yahudi cephesi vardı…

İsrail kuruldu. Arap savaşları başladı derken İsrail’in Müslüman coğrafyada kendine müttefik aramaya başladığı süreçte ki 70’li yıllara denk düşüyor bu.

 Şalom Nakimon isimli bir Yahudi yazar Kamuran Bedirhan’ın Mossad ilişkilerine ulaştı ve Kod adı Yolcu olan bir ajan olduğunu açıkladı:

‘Kod adı Yolcu’duydu. Mossad’dan ayda 50.000 Filistin Lirası alıyordu. Klasik anlamda bir casus değildi. Ancak İsrail’in teklifiyle hassas siyasi işler yapıyordu. Kürt mücadelesi için İsrail’den yardım alacağını düşünüyordu.

1 Nisan 1963’te İsrail’e giden Kamuran Bedirhan, Başbakan David Ben Gurion, Dışişleri Bakanı Golda Meir ve Mossad başkanıyla da görüştü. İsrail’in teklifiyle daha başka siyasi görevler de yapmıştı. Ancak her sebepten ise bu görevler hala gizli tutuluyor.’[4]

Tablo bu.

Şimdi karşımızda Osmanlı’dan bir parça koparıp ayrı bir devlet kurmak emelinde olanların kurduğu bir Ermeni ittifakı var ki burada geçen Kürtler gerçek Kürt değildir.

Buna Rus, Yahudi ve İngiliz cepheleri eklendiğinde Kürt kimliği üzerinden yola çıkan bu Taşnakçıların Türk’e karşı ittifak yapmadığı neredeyse bu dünyada ülke kalmamış olduğunu görebiliyoruz.

Çünkü tek başlarına güçleri yetmiyor.

Zaten bu nedenle Amerikalının Ortadoğu projesi Büyük Ermenistan ya da Büyük İsrail üzerinden gitmiyor. ‘Büyük Kürdistan’ üzerinden gidiyor.

 BOP haritasına bakılırsa eğer, işin aslı ortaya çıkıyor.

Haritada yer alan Ermenistan’ın ‘büyük’ değil aksine ‘küçücük’ ama Kürdistan’ın Sevr haritası aksine çok büyük olarak işaretlenmiş olduğu gözden kaçmıyor.

Bu da bize Cumhuriyet tarihi boyunca tek başına güç olamayan bu Taşnakçıların neden şimdi Kürt kılığına girmeye çalıştıklarını, neden kimlik değiştirerek Kürt kardeşlerimiz üzerinden Cumhuriyetin karşısına dikilmiş olduklarını bir kez daha gösteriyor…

Bundan sonra yolumuz Diyarbakır’a düşecektir.

Kitap:

Usta’nın Göremediği Siyasi Tuzak


[1] Celil, ‘XIX. Yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu’na Kürtler’, s. 203.

[2] Çay, ‘Her Yönüyle Kürt Dosyası’, s. 367.

[3] Malmisanıj, ‘Cizira Botanlı Bedirhaniler’, s. 196.

[4] Yalçın, ‘Beyaz Müslümanların Büyük Sırrı, Efendi-2’, s. 91. Doğan Kitap, 2008.

Başa dön tuşu