Video

Yeni Anayasa Israrı.. ‘Neden’

Son yirmi yılda birçok kez anayasa değişikliği yapılmış olmasına karşın hala anayasa gündemden düşmüyor.

İşin ilginç tarafı bu anayasa meselesi hem Irak hem de Suriye’de de gündemde.

Meseleye küresel açıdan bakıldığında hem Türkiye hem de Irak ve Suriye’de anayasal düzenlemlerin gündemde oluşu tesadüf olmamalı..

Küresel açıdan Ortadoğu’ya bir bakalım..

Kamuoyunda BOP olarak bilinen ABD Ortadoğu Projesinin temeli İsrail planına dayanıyor.

BOP, İsrail’in 1982’de dünyaya duyurduğu Oded Yinon planının ABD kaynaklarıyla projelendirilmiş halidir.

Planın ve projelerinin özeti şu:

Mısır’dan Türkiye’ye uzanan bir coğrafyada bulunan ülkelerin yönetimlerini ele geçirme, kaynakların yönetimini sahiplenme, etnik ve dinsel temelde ayrıştırma ve parçalama.

Kopan parçalardan İsrail’e müttefik devletler kurmak ve sonuçta Orta Doğu’yu yönetmek…

‘BU PROJE DÖRT AŞAMALI’

Geldiğimiz bu noktada, bu planın dört aşamada hayata geçirilmek istenildiği söyleyebiliriz;

“ Birinci Aşama. Hedef ülkelerin yönetimlerini ele geçirmek:

“Doğrudan işgal” tıpkı Irak’ta yapıldığı gibi; ya “iç karışıklık- iç çatışma” çıkartmak yoluyla yönetimleri alaşağı etmek tıpkı Libya, ve Mısır’da yaptıkları gibi;

Ya “dış baskı- iç savaş” sonrası yönetimleri istifaya zorlamak tıpkı Suriye’de halen yaşanmakta olduğu gibi ya da demokrasi eliyle demokratik seçimlerle o ülkenin yönetimini projeye uygun hae getirmek gibi.

‘İKİNCİ AŞAMA’

Birinci aşama seçenekleriyle yönetime gelen siyaset, ikinci aşamaya şöyle geçer;

“İkinci Aşama. Hedef ülkelerin kaynaklarının yönetimini ele geçirmek:

“Özelleştirme- yabacı sermaye diyerek ” diyerek, o ülkenin stratejik kaynaklarını doğrudan satın almak ya da işbirlikçi yerli sermaye eliyle kaynakları dolaylı satın almak tıpkı Türkiye, Libya ve Mısır’da görüldüğü gibi;

Ya da  doğrudan müdahale ile işgal edilen ülkelerdeki silahlı güçleriyle kaynaklara el koymak tıpkı Irak’ta olduğu gibi.

Böylece yeraltı ve yerüstü ekonomik hatta insan kaynaklarının yönetimini ele geçirmek.”

‘ÜÇÜNCÜ AŞAMA’

Yönetimleri ve kaynakları ele geçirilen ülkelerde, bir diğer aşama başlatılır;

“Üçüncü Aşama. Hedef Ülkelerdeki insanları ayrıştırmak ve ayrışan gurupları güçlendirmek;

hedef ülkelerde birlikte yaşamakta olan insanları, teo-stratejik bir yaklaşımla etnik, dinsel ve mezhepsel farklılıklar temelinde, “ileri demokrasi, insan hakları ya da özgürlükler” diyerek ayrıştırmak.

Bu amaca uygun olarak yasal düzenlemeler ya da uygulamalarla ayrışan grupları güçlendirmek tıpkı Türkiye’de bir olan insanların “Türk-Kürt, Alevi-Sünni” diye ayrıştırma gayretlerinin görüldüğü gibi.”

‘SON AŞAMA ANAYASA’

Dördüncü ve Son Aşama ise şöyle çizilir;

“ İşbirlikçi yönetimler eliyle ele geçirilmiş olan hedef ülkelerdeki devlet mekanizmasının ve kaynak yönetiminin gücünü kullanarak ya anayasal düzenlemelerle ya da ayrışan ve güçlendirilen gurupları çatıştırmak yoluyla bir iç kargaşa yaratarak, bunun sonucunda yine anayasal düzenlemeyle hedef ülkeleri parçalamak.

Kopan parçalardan da, İsrail’e müttefik tampon devletçik/yönetimler kurmak.”

Şimdi..

Irak tamam, kuzeyde Barzani devleti kuruldu, ancak onu devlet yapacak bir anayasa lazım..

Öte yanda..

Devlet olsa dahi Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde etkili olabilmesi için, yerel yönetimlerle iş birliği yapması lazım.

İşte bu noktada Barzani kilitlendi, çünkü Türkiye’nin merkezi yönetim yapısı yerel yönetimlere bu yetkiyi vermiyor.

Gelelim Suriye’ye..

Proje işliyor, Fırat’ın doğusunda Barzani etkili PKK yönetimi kuruldu.

Kuzeyde özerk yönetimler de kuruldu ama..

Suriye Devlet yönetimi bu yapılara direniyor.

Yani?

Proje burada da tıkandı.

Suriye’ye yeni bir anayasa lazım, bu özerk yapıların anayasal statü kazanması lazım ama..

Yeni Anayasa olsa dahi proje yine işlemiyor.

Neden mi?

Özerk yapılar kurulmuş olsa da, bu yapılar kaynağını Türkiye’den aldığı için, hudut boylarındaki yerel yönetimlere işbirliğine gitmesi lazım, yoksa ayakta duramıyor.

İşte yine bu noktada proje işlemiyor çünkü Türkiye’nin anayasal merkezi yönetim yapısı buna izin vermiyor.

Yani?

Türkiye’nin merkezi yönetimi projeye uygun hale getirilemeden, BOP/İsrail planı hem Irak’ta hem Suriye’de işletilemiyor.

Ne lazım?

Türkiye’de de anayasal değişiklik lazım ki, Irak ve Suriye’deki proje yapıları ayakta kalabilsin.

Durum bu.

Soru şu; bu plan ve projeler Anadolu’da tutar mı?

Öyle ya, Türk tarihi böylesi çok stratejilerle karşı karşıya kalmış, hepsini de aşmasını bilmiştir.

Şimdi, Türk Milleti, karşılaştığı bu yeni savaş oyunlarının işletilmesine izin verecek midir?

Önümüzdeki süreç, Türk Milletinin varlık ve bekasına tehditleri görmesine bağlı olarak gelişecektir.

Çünkü görülmeyen bir tehditle hiçbir ulus mücadele edemez.

Erdal Sarızeybek

Araştırmacı Yazar

Erdal SARIZEYBEK

Emekli Albay, araştırmacı yazar. Terör ve siyaset üzerine yayımlanmış 16 eseri bulunmaktadır.
Başa dön tuşu