Dünya

‘Sinsi İttifak’

YIL 2015…

Barzani yayın organı Erbil/Rudaw yazıyor:

” Kürdistan’ın dört parçasından gençler, 17 Aralık “Kürdistan Bayrağı Günü” dolayısıyla ortak mesaj yayımladı. Kürdistan bayrağının önemine ve tarihteki rolüne değinilen mesajda, “Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesud Barzani’nin diplomatik başarısı sayesinde Kürdistan bayrağı meydanlarda ve uluslararası törenlerde diğer ülkelerin bayrakları yanında yerini alıyor” denildi.

‘HOYBUN BARZANİ TAŞNAK’
“Her yıl Kürt milleti, 17 Aralık’ta bayrak gününü kutluyor. Kürdistan Demokrat Gençleri Birliği (Güney), Kürdistan Gençlik Hareketi (Kuzey), Kürdistan Demokrat Gençleri Birliği (Doğu) ve Kürdistan demokrat Gençleri ve Öğrencileri Birliği (Batı) tarafından duyurulan mesajda şöyle denildi:

‘HOYBUN BAYRAĞI MOLLA MUSTAFA BARZANİ’DE’
“Kürdistan Ulusal Bayrağı, 1920’de Hoybun Cemiyeti tarafından Kürtlerin bağımsızlığının nişanesi olarak kullanıldı. Cemiyet, tüm eylem ve çalışmalarında kullanılmak üzere, 1927’de Ağrı Dağı’nda ulusal bayrak olarak göndere çekildi. Bugünkü gibi Mahabad Kürdistan Cumhuriyeti de Kürdistan bayrağını, 69 yıl önce Mahabad’da dalgalandırdı. Qazî Muhammed, asılmadan önce bayrağı Mele Mustafa Barzani’ye vererek, Kürtlük’ün sembolü olarak her zaman dalgalanmasını vasiyet etti”.

‘HOYBUN BAYRAĞI ALTINDA BARZANİLER’
“Bugün Kürt gençleri, bu bayrağın her zaman dalgalanması için canlarını feda ediyor. Bu bayrağın gölgesi altında Kürdistan’ın kahraman peşmergeleri, IŞİD teröristlerine karşı savaşıyor. ÖlümsüzReklamlarMele Mustafa’nın kutlu yolu ve Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesud Barzani’nin diplomatik başarısı sayesinde Kürdistan bayrağı meydanlarda ve uluslararası törenlerde, diğer ülkelerin bayrakları yanında yerini alıyor. Bu kutlu günde bizler, yani dört parça Kürdistan’ın gençleri olarak, Kürt halkına çağrımız, Kürdistan milli projesine sahip çıkalım ve birlikte bağımsızlığın temelini atalım.”

İşte durum budur.

HOYBUN NEDİR?

HOYBUN; 1927’de Ermeni Taşnak Sutyun Çetesinin kurduğu Örgütün adıdır.
HOYBUN: 1930 Ağrı Ermeni İsyanını çıkartmıştır.
Molla Mustafa Barzani, Taşnak Hoybun’a destek için 1930 hakkari isyanını çıkartmıştır.
Şimdi Türkiye Hoybun’un 2018 versiyonu olan PKK ile karşı karşıyadır.1925 Şeyh Said isyanı bastırılmıştı. İsyandan kaçanlar Irak kuzeyi ve Suriye’ye gittiler. Öteden beri var olan ilişkileri sayesinde Ermeni Taşnak sutyun örgütüyle bir araya geldiler.  Anadolu topraklarında Türklere karşı bir örgüt kurdular, adına da Hoybun dediler. Ve Hoybun örgütü ile Ermeni Taşnaksutyun örgütü arasında Türk’e savaş ilan eden bir ittifak anlaşması imzaladılar. 

‘CELADET ALİ BEDİRHAN HOYBUN ÖRGÜTÜ BAŞKANI’
Bu anlaşmaya Taşnaksutyun adına Vahan Papazyan, Hoybun adına merkez komitesinden şu kişiler imza koymuşlardı; ‘Şükrü Sekban, Celadet Ali Bedirhan, Memduh Selim, Haco Ağa, Ramanlı Emin, Ali Rıza, Mustafa Şahin ve Süleymaniyeli Kerim’.

Hoybun örgütünün ilk başkanlığına, Celadet Ali Bedirhan seçildi(1).
Hoybun Cemiyeti, Temmuz 1929’da, iki toplantı daha yaptı. Bu kez yer, Halep’ti…
Başta Celadet Ali Bedirhan, Memduh Selim, Cemilpaşazade Mehmet, Cemilpaşazade Kadri, Yado, Vahan Papazyan, Hırşak Papazyan ve Karabet olmak üzere 45 kişi katıldılar.
Oybirliğiyle şu kararlar alındı;Suriye’deki yerli ve Türkiye’den ‘firari Kürtlerden’ azami istifade edilmesi; Türkiye’ye karşı yapılacak herhangi bir hareketin tam ve mükemmel olarak ikmaline.”

AYNI İSİMLER
Burada tırnak içinde yazılan ‘firari Kürtler’ şunlardır; ‘Firari Kürtler; Türk Kurtuluş Savaşı’nda işgalci düşmanla işbirliği yapmış, ülkesine ihanet etmiş, can yakmış, can almış ve sonra düşmana sığınıp Türkiye dışına kaçmış olan kişilerdir. İlk firari Kürtçüler arasında Cizreli Bedirhan ailesinden Kamuran, Celadet ve Halil Rami; Diyarbakırlı Cemilpaşazade Ekrem ve Mevlanazade Rıfat Bey de bulunmaktadır(2).’

Hoybun örgütünün merkezi Şam’da idi. Türkiye’ye karşı eylemlerini buradan yönetiyordu, arkasında Fransa vardı.
Kürt Teali Cemiyeti, Türk Kürt Hilafet Cemiyeti’ne dönüştürülmüş, İngiliz yönetimindeki Irak’ta faaliyet gösteriyordu. Merkezi Revanduz’daydı. 

Örgütün başkanı Seyit Abdulkadir’in oğlu Şeyh Abdullah’tı. Şeyh Abdullah, 1925 İeyh Said isyanı sonrasında Şemdinli Hudut taburuna saldırıp subayları esir alan, sonra da infazı yapan Halidi Nakşibendi şeyhiydi. Arkasında İngilizler vardı(3) …

BEDİRHANİLER BAŞ ROLDE
Hoybun’un kuruluşunda Bedirhanzadelerin aktif olarak yer aldığı çok açık ve belgelidir. Bedirhanzadelerin bu rolü, bugüne kadar yapılmış olan araştırmalarda hak ettiği ölçüde kendini gösteremedi. Araştırmacılar daha ziyade tarihsel akışına göre olayları alt alta yazıp sıralıyor, arka planda yer alan perde ise açılmıyor.
Bu konuya ilgi duymuş araçtırmacıların ortak fikri; Hoybun’un Şeyh Sait ayaklamasında yaşanılan bozgun üzerine kurulmuş olması üzerinde birleşiyor. Bir diğer ortak düşünce ise; 1930 Ağrı isyanının bu örgüt tarafından tertiplenecek ve yönetilecek oluşudur. Ağrı’da Ermenilerin ortaya çıkacak oluşu, akla Mikdat Mithat Bedirhan’la başlamış olan BedirhanErmeni ilişkisini getiriyor. 

Hoybun ile Ermeniler arasındaki ilişkilerin bu boyutunu, Süreyya Bedirhan şöyle tanımlıyor;

‘BEDİRHANERMENİ İTTİFAKI’
‘Kuruluşundan sonra Hoybun’un ilk görevi Ermenilerle yeniden uzlaşma sağlamak ve mümkünse işbirliği yapmaktı( Kürt Teavün ve Terakki Cemiyeti Tüzüğü 15’nci maddeyi hatırlatıyor). Ben de ErmeniKürt ilişkilerinin pişmanlık ve şükran duygularının karşımıyla yazıyorum…

1927 Ekim’inde Kürtlerin savunucusu Hoybun ile Ermeni halkının temsilcileri Türkleri ortak düşman kabul ettiler ve dayanıklı ilgilerinin ortaklığı onları genel bir barışmaya götürdü. Kendi ırkım adına onların meşru ulusçul istekleri Bağımsız ve Birleşik Ermenistan’a saygı duyuyorum(4).’

HOYBUN ARŞİVLERİ
Hoybun arşiv bilgileri Türkiye’de hiç yayımlanmadı. Doğrudan bir belgeye ulaşılamıyor. Ancak Hoybun savunucularının elindeki belgeler, tesadüfen de olsa bazı yayınlarda yer bulmuş; bize de yararlanma imkanı verdi. Rohat Alakom, Hoybun ittifak anlaşmasının imzalı bir örneğini, Toplumsal Tarih Dergisi’nin 1998 yılı 59’ncu sayısında yayımladı.

Alakom, bu örgütün merkez dışındaki şubelerini şöyle açıkladı;‘Hoybun’un Diyarbakır’da bir şubesi bulunmaktadır. Bu bölgedeki faaliyetler Cemilpaşazadeler tarafından yürütülmektedir. Kadri Cemil ve Ekrem Cemil(Babanlı paşazadeler), bunların başında gelmektedir. Paris’teki Hoybun temsilcisi Süreyya Bedirhan’dır. Lübnan şubesi ise Kamuran Bedirhan tarafından yürütülmektedir. Ürdün temsilcisi Ali Seydo, Mısır temsilcisi ise, aslen Siverekli olan M. Ali Avni’dir(5).’.

AYRILIKÇI SİYASİ KÜRTÇÜLÜĞÜN ARKASINDA ERMENİLER
Rohat Alakom’a göre, Hoybun ErmeniKürt ittifak örgütünün ilk başkanı olan Celadet Ali Bedirhan, Latin gramerinin yaratıcısı idi. Şam’da yayınladığı Hawar(19321943) ve Ronahi (19421943) adlı Kürtçe dergiler modern Kürt edebiyatı tarihinde önemli bir yere sahipti. Bunun yanında doğu ve dilbilimci Roger Lescot ile birlikte Kürtçe gramerin temel yapısını oluşturmuştu.

Kamuran Ali Bedirhan (18951946) da erkek kardeşi Celadet gibi aktif bir yayıncı ve yazardı. 1947’deki ölümüne kadar Paris’teki Sorbonne Üniversitesi’nde Kürdoloji öğretti.. En büyük erkek kardeş Süreyya Bedirhan da, diğer kardeşleri kadar editörlük yeteneğine sahipti. Modern çağın en önemli(!) Kürt organizasyonu olan Hoybun’un kurulmasında ve yönetilmesinde de kardeşlerine katıldı(6).

Süreyya Bedirhan, Emin Ali Bedirhan’ın da oğluydu. Çerkez olan annesi doğumunun hemen ardından ölünce, babası Emin Ali Bedirhan bir kere daha Çerkez bir hanımla evlenmişti. Yeni karısı Semiha hanımdan beş oğlu ve bir kızı oldu; Celadet, Kamuran, Tevfik, Hikmet, Safter ve Meziyet. Erkek kardeşlerinden ikisi olan Celadet ve Kamuran daha sonra siyasi Kürtçülükte öne çıktılar.

Hoybun örgütünün üyelerinde biri de Dr. Mehmet Şükrü Sekban’dı. Şükrü Sekban, 1881’de Diyarbakır/Ergani’de doğmuştu. 1908 ve 1918’de açılan Kürtçü cemiyetlerin kurucuları arasında yer aldı. Zamanla Kürtlerin Turan kökenli olduğunu anlayınca, 1933 yılında “Fransızca Kürt Sorunu” adlı bir kitap yazarak bu gerçeği itiraf etti ve Kürtlerin Orta Asya’dan gelmiş olduklarını anlatarak diğer Kürtçülere yanlış yoldan geri dönemleri için nasihatlerde bulundu. Dr. Sekman, 1960’ta, İstanbul’da vefat etti(7).

SONUÇ
Hoybun ittifakının Ermeni kanadı, tarihi ve kültürü ile bu coğrafyada yaşayan önemli bir etnik unsurdur. Bu noktada Ermeni Taşnaksutyun örgütünün Hoybun eliyle ‘Büyük Ermenistan’ siyasi hedeflerine ulaşmayı amaç edinmiş ve bu amaçla da çok farklı din ve etnisiteleri bir araya getirmek için siyasi bir yapı kurmuş oldukları görülüyor.

KÜRTLER ERMENİLERİN HEDEFİNDE

Bu yapının, Kürt kimliği üzerinden Kuzey Irak coğrafyasında yaşayan insanların Doğu Anadolu’da Ermenilerle birleşmesini sağlayacak bir noktada yoğunlaştığı da anlaşılıyor. Belki de en önemli nokta şu olabilir; Ermenicilik siyasetiyle Anadolu’da güç olamayanların Kürtleri kendi emelleri için kullanmaya çalışarak Büyük Ermenistan hayalini gerçekleştirmeye çalıştıkları görülüyor. 

Ancak bu oyunda başrol oynadıkları anlaşılan ve Osmanlı tarafından baş tacı edilmiş olan Halidi Nakşi şeyhleriyle Bedirhanilerin neden Türklere karşı düşman ittifak safında yer aldıklarını sorusu akla geliyor. Bu da bizi bu kişiliklerin gerçek yüzlerini ve kimliklerini araştırmaya sürüklüyor.Oyunda amaç ise hiç değişmiyor; tampon yönetimler eliyle Anadolu ile Asya arasındaki bağları kopartabilmek tıpkı yüzyıl önceki Sevr işgal planında olduğu gibi…

Erdal Sarızeybek

Yararlanılan Kaynaklar:

1. Alakom, ‘Hoybun Cemiyeti Üzerine Notlar’, Toplumsal Tarih Dergisi, s. 58.
2. Dr. Bilal N. Şimşir, ‘Kürtçülük’ cilt II, s. 67 Bilgi Yayınevi, 2009.
3. Şimşir, ‘Kürtçülük’ cilt II, s. 147.
4. Süreyya Bedirhan, ‘Kürt Davası ve Hoybun’, s. 56, Çev: Dilara Zirek, Med Yayınları, 1994.
5. Alakom, ‘Hoybun’, Toplumsal Tarih Dergisi, Yıl, 1998, Sayı: 59.
6. Bedirhan, ‘Kürt Davası ve Hoybun’, s. 9.
7. Şimşir, ‘Kürtçülük’ cilt II, s. 143.

Başvuru kitabı: Büyük Suikast/ Destek yayınları

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu