Özel Haber

Barzani’nin Yalanları..

Yapılan araştırmalar bize, Barzanilerin ilk olarak Barzan tekkeleriyle bölgede adını duyurmaya başladığını gösteriyor.

Barzaniler Şeyh 1’nci Abdusselam’ın etrafında toplanan aşiretsiz köylülerle silahlı güç kazanmıştı. Bu süreçte adları, siyasi Kürt hareketinin hiçbir safhasında geçmiyordu.

Barzanilerin siyasi Kürtçülüğe soyunuşları, 1909’daki Şeyh 2’nci Abdusselam isyanıyla ortaya çıkmış gibi ama bu isyanın çıkış şekli oldukça tartışmalı.

Bu bir isyan mıdır, değil midir, o dahi belli değil ancak bir Barzani adının bu süreçte Osmanlı arşivlerine girmiş olduğu açık…

BARZANİLER VE SİYASAL KÜRTÇÜLÜK

1914’te Abdusselam Barzani yargılanmış ve asılmıştı, ardından Birinci Dünya Harbi yaşandı.

Barzan bölgesi İngiliz işgalindeydi.

Bu bölgede İngilizlere karşı ilk direniş, 1918’de Şeyh Mahmud’la başlamıştı.

Refik Hilmi bize İngilizlere karşı Şeyh Mahmud’un nasıl savaştığını anlatmıştı. Bu savaşta Barzaniler yoktu.

Mesud Barzani, siyasi Kürtçü hareketin tarihi olduğu iddiasıyla kaleme aldığı ‘Barzaniler, Kürt Ulusal Özgürlük Hareketi’ adlı kitabında işte tam bu noktadan çıkış yapmış.

Ona göre Barzaniler, Şeyh Mahmud’un İngilizlere karşı verdiği mücadelesine katılmış ve böylece, ‘Kürt Ulusal Özgürlük Hareketi’ de başlamış…

Bakınız Barzanilere göre Barzaniler  siyasi Kürt hareketine nasıl katılmış.

Mesud Barzani anlatıyor:

  • ‘1919’da Şeyh Mahmud Berzenci İngiliz emperyalizmine karşı direnince, Şeyh Ahmed Barzani onu destekledi. Bahdinan(Şemdinli güneyi) bölgesindeki Kürt aşiret liderlerine ve şeyhlerine mektuplar yazarak onları Şeyh Mahmud’u desteklemeye çağırdı.
  • Bunun yanında direnişe fiilen katılmak üzere birçok savaşçıyı da gönderdi. Bir grup savaşçıyı Mele(Molla) Mustafa Barzani komutasında Dolibav(Surçi bölgesi) yoluyla cepheye gönderdi. Balek(Revanduz kuzeyi) bölgesinden  ayrıca bir grup daha gönderdi.
  • Barzanilerin bu her iki savaşçı grubu da İngiliz işbirlikçileri tarafından kurulan pusularla karşılaştı. Bu çatışmalarda birçoğu Süleymaniye’ye varamadan öldü.
  • Barzani kuvvetleri Süleymaniye’ye vardığında ise, isyan bastırılmıştı. Şeyh Mahmud da Derbend-i Baziyan bölgesinde yaralı olarak İngilizlerin eline esir düşmüştü.’ 

Yani..

Barzaniler, 1919’da Şeyh Mahmud Berzenci direnişine katılmakla siyasi tarihlerini de yazmaya başlamış görünüyor.

Ancak..

Mesud’un bu girişgahı Kürt önderliğine hiç yakışmamış çünkü Barzani’nin sözünü ettiği ve Berzenci’nin yaralı esir düştüğü bu savaşa Barzaniler hiç katılmamıştı; geç kalmış, savaşa yetişememişlerdi.

Peki bu Barzaniler Şeyh Mahmud Berzenci’nin hangi hareketine katılmıştı?

Irak kuzeyindeki tüm aşiretlerin ittifak yaparak İngilizlere karşı başlattığı direnişleri biliyoruz.

Başta Hemevend Aşireti Reisi Kerim Fettah Bey, Pişdar Aşireti Reisi Abbas Mahmud Ağa ve Dızli Aşiret Reisi Mahmud Han’ın yer aldığı ve neredeyse bölgedeki tüm aşiretlerinde katıldığı ittifakı da biliyoruz.

Bu direnişlerde Barzanilerin olmadığını da biliyoruz.

Öte yanda..

 Kuzey Irak’ta kurulmuş olan milli ve yerel meclisler vardı; bunların da hiçbirinde Barzaniler yer alamamış belki de kendilerine oturacak bir yer bulamamıştı.

Yani 1919 yılındaki direnişlerde de bir Barzani varlığı yoktu.

Öyleyse Mesud Barzani’nin sözünü ettiği bu olay neydi?

Şeyh Mahmud’un Haziran 1919’da Hindistan’a sürgün edilmesiyle, Süleymaniye ve Revanduz bölgesinde başlatılmış olan İngiliz karşıtı ayaklanmalar son bulmamıştı.

Amadiye bölgesinde Hacı Şana Ağa liderliğinde yeni bir ayaklanma başlatılmış, 15 Temmuz’da bölgedeki İngiliz yöneticisi Kaptan Willy ile polis müdürü Mc Donald’ı öldürülmüştü.

Musul siyasi sorumlusu Lecmen’in karşı saldırısı ile Amadiye yeniden İngilizlerin eline geçmiş, ayaklanmacılar ise dağlık alanlara çekilmişlerdi.

Barzanileri işgalci İngilizlerle karşı karşıya getiren asıl olay, işte bu iki İngiliz subayının öldürülmesi meselesiydi…

Mesud Barzani, kardeşi Muhammed Sıddık Barzani’nin de katıldığı müşterek bir suikastla iki İngiliz subayının öldürüldüğünü ve böylece Barzanilerin İngilizlere karşı direnişe filen katıldığını söylüyor.

Mesud Barzani’nin bu konudaki ifadesi aynen şöyle;

  • ‘Ekim 1919’da, Musul Valisi Albay Phil, beraberinde Akre Valisi Yüzbaşı Scout(Refik Hilmi’nin anılarında yer alan Albay Skot) olmak üzere Sorçi, Zibar ve oradan da Barzan bölgelerini ziyaret etti.
  • Gittiği yerlerde Şeyh Ahmed için tehditler savuruyor, onu cezalandırmaktan söz ediyordu. Çeşitli gerekçelerle Albay, aşiret liderlerinden ağır vergiler alıyordu.
  • Barzan’a geldiğinde Şeyh Ahmed onu karşılamaya gitmedi.
  • Bunun nedeni, Albay’ın ahmakça uygulamaları ve hiçbir haklı gerekçesi olmayan tehditleriydi. Albay böyle davranarak halkı ürküteceğini ve hakimiyetini pekiştireceğini düşünüyordu.
  • Bu esnada Zibar ve Surçi aşiret liderleri, Albay ve beraberindekilere Bira Kevira köyünün yakınlarında bir suikast düzenleme kararı almışlardı.
  • Faris Ağa, akrabası Babekir Zibari’yi Barzan’a gönderdi ve Şeyh Ahmed’den planlarına katılmasını ve destek vermesini istedi.
  • Şeyh Ahmed, sözlerinde durmaları ve bu tehlikeli eylemden sonra gelebilecek saldırılara karşı koymaya söz vermeleri şartıyla destek vereceğini belirtti. Çünkü böyle bir eylemden sonra İngilizlerin şiddetli tepki göstereceği kuşkusuzdu.
  • Eyleme katılması için kardeşi Muhammed Sıddık Barzani’yi Bira Kevira köyüne gönderdi. 4 Kasım 1919’da, iyi planlanmış bir suikast sonucu Phil ve Scout öldürüldü.’

Yani Barzaniler iki İngiliz subayını öldürmekle siyasi Kürt hareketini başlatmışlardı; bunu söyleyen de Mesud Barzani’ydi.

Olay buydu ama Barzani doğruyu söylemiyordu…

Bu olayın canlı tanığı Refik Hilmi Mesud Barzani’yi yalanlıyor, iki İngiliz subayının öldürülmesi olayını bakınız nasıl açıklıyor;

  • ‘Halk İngilizlerden intikam almak için fırsat bekliyordu.
  • Licmen Musul’dan Bağdat’ın batısında bulunan Dılim şehrine geçince, onun yerine Kaptan Bill atandı. Bill, yardımcısı Skot’la birlikte Akra çevresindeki Kürtleri ziyaret etti.
  • 4 Kasım’da, Fars Ağa’yı görmek için Zebar’a gittiler.
  • bölgede Zebari, Surçi ve Barzani aşiretleri bulunuyordu. Zebariler ile Barzaniler birbirilerine düşman oldukları için, Kaptan Bill’in Zebarileri ziyaret etmesi Barzanileri kuşkulandırdı.
  • Barzaniler, Bill ve yardımcısını, Akra’ya dönerken yollarını kesip öldürdüler.”

Refik Hilmi ile Barzani’nin bu olayda buluştuğu tek şey tarih; 4 Kasım, geri kalan her şey ise farklı.

Burada anlaşılan, Barzanilerin bir Kürt Ulusal Özgürlük Hareketi başlatmak amacıyla iki İngiliz’i öldürmüş olmayışıdır.

Aksine, bu olay nedeniyle kendilerine suikast yapılacağından endişe ettikleri için Barzaniler harekete geçmiştir.

Bu önemli çünkü Mesud Barzani olayları çarpıtıyor, gerçeği yazmak yerine Barzanileri siyasi Kürt hareketinin tarihsel lideri olduğuna kamuoyunu inandırmaya çalışıyor ama dayanağı yok…

Yine hep Mesud Barzani’nin ifadeleri üzerindeyiz, siyasi Kürt hareketinin neresinde olduklarını anlayabilmek için.

Barzani’ye göre, İngilizlere karşı direnişleri şöyle başlamış;

  • “14 Kasım’da, bölgedeki aşiretler Akre şehrine saldırdılar ve şehri işgal ederek hazinesini ele geçirdiler. Ele geçirilen malların paylaşımı hususunda aşiretler arasında şiddetli ihtilaflar oldu.
  • Bu durumdan etkilenen Şeyh Ahmed, bunun büyük bir tehlikenin işareti olduğunu fark etti. Vakit geçirmeden olaya el koymak gerekiyordu.
  • Aşiret liderlerini toplayarak onlara şunu söyler;
  • ‘Akre hazinesi gibi cüzi bir para için birbirinize savaşırsanız, yarın Musul hazinesini ele geçirdiğinizde, ne yaparsınız acaba?’

Bunun üzerine Şeyh Ahmed Barzani aşiretine mensup savaşçılarla birlikte Barzan’a dönmeye karar vermiş ve Akre’yi terk etmiş. Diğer aşiretler de onu izleyerek, bölgelerine çekilmişler.

Mesud’un anlattığı olay bu ama işin gerçeği yine bu değildi…

Şeyh Ahmed, iki İngiliz’in öldürülmesinden sonra Akra’ya saldırmış, takviye İngiliz kuvvetlerinin geldiğini görünce de kaçıp dağlara saklanmıştı.

Barzanilerin Akra’ya saldırmaları da bir direnişi başlatmak için değil, suikast sonrası İngilizlerin olası bir karşı hareketini önlemek için yapılmıştı.

Refik Hilmi bu olayları da açık açık anlatıyor;

  • ‘Barzaniler, Bill ve yardımcısını, Akra’ya dönerken yollarını kesip öldürdüler.
  • Ondan sonra Barzaniler 300 süvari ile Akra’ya saldırdılar ve Akra’dan İngilizleri çıkardılar.
  • Bill’in öldürülmesinden sonra Nolder isminde bir İngiliz Musul’a siyasi yönetici oldu. Ondan sonra İngilizler, Akra’ya saldırmak için bir ordu hazırladı.
  • Ama Kürt mücadelecileri, İngiliz ordusu Akra’ya varmadan önce, Akra’yı terk edip çevredeki dağlara çekildiler.’

Bu noktada Barzanileri şöyle görebiliriz; İngiliz işgali karşısında doğrudan ortaya koydukları bir tepki yoktur. İki İngiliz subayını öldürmekle mecburen direnişin içine girmek durumunda kalmışlardır.

Şeyh Mahmud Berzenci hareketinin hiçbir aşamasında görülmemiş olmaları bir yana, anlatılan tarihsel süreçte Barzanilerin sanıldığı gibi bölgenin büyük bir gücü olması zaten mümkün değildi.

 Olsalardı eğer, Kürdistan Yöneticiliği  Şeyh Mahmud’a değil, Şeyh Ahmed Barzani’ye verilirdi.

Bu bölgedeki asıl güç öncelikle Berzenci, Herki, Gerdi, Surçi, Zibar, Hemavend, Piştar ve Dızli aşiretleridir.

Barzani ve Talabanilerin Şeyh Mahmud’la sadece bir aşiretsel ve dinsel irtibatı vardır.

Aralarındaki görülebilen ilk ilişki, Berzenci’nin Baha Efendi olayından sonra Süleymaniye’ye dönüşündeki karşılama töreninde yaşanmıştır;

‘Şeyh Mahmud’un Kerkük’e geleceği gün binlerce kişi, saatlerce Şeyh Mahmud’u karşılamak için bekledi. Şeyh Ali Talabani ve Şeyh Ahmed Barzani tekkeleri Şeyh Mahmud’un karşılama törenlerinin masraflarını üstlenmişti.’ 

Kimdi bu Mesud Barzani?

Kuzey Irak’ta onca aşiret reisi varken, nasıl oldu da bu Barzaniler Ortadoğu’nun yeni fotoğrafından başköşeyi almıştı?

Yüz yıllık bir dosyada Barzaniler ne yapmıştı da böylesi öne çıkmayı başarabilmişti?

Mesud Barzani siyasi Kürt hareketinin lider koltuğuna nasıl olmuştu da böylesi kurulmuştu?

Sürecek..

Erdal Sarızeybek

Araştırmacı Yazar

Kaynak:

Büyük Suikast/Kürt Gerçeğinde Bilmediklerimiz

Erdal SARIZEYBEK

Emekli Albay, araştırmacı yazar. Terör ve siyaset üzerine yayımlanmış 16 eseri bulunmaktadır.
Başa dön tuşu