Özel Haber

Molla Mustafa.. ‘Dağlıca’ya Neden Geldi’

Bugün bir şehidimiz var.

Yer Irak kuzeyi yani Barzani bölgesi..

Milli Savunma Bakanlığı sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Uzman Çavuş Kadir Dingil’in şehit olduğunu açıkladı.

Bakanlıktan yapılan açıklama şöyle:

‘Irak kuzeyi harekat bölgesinde 3 Şubat 2024 tarihinde bölücü terör örgütü mensupları tarafından yapılan taciz atışı sonucu kahraman silah arkadaşımız Piyade Uzman Çavuş Kadir Dingil şehit olmuş, iki kahraman silah arkadaşımız yaralanmıştır.

Yaralılarımız derhal hastaneye sevk edilerek tedavilerine başlanmıştır.

Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehidimize Allah’tan rahmet, kederli ailesine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır, yaralılarımıza da acil şifalar dileriz.’

Durum bu.

Ajanslar Irak kuzeyi diyor ama Barzani bölgesi diyemiyor..

Pençe Kilit harekat bölgesi aynı zamanda Barzani bölgesi.

Yani?

Barzani bölgesindeki teröristler gelip evlatlarımızı şehit ediyor.

Ama ajanslar Barzani bölgesi diyemiyor, çünkü dikkatler Barzani’ye çekilecek, millet soracak, neler oluyor diye.. Irak kuzeyi deyip geçiyorlar..

Oysaki meselenin düğüm noktası Barzaniler.

Irak kuzeyinde teröristlerin bütün inleri Barzani bölgesinde.

Bu Barzaniler bir vakit Dağlıca karakolumuza da saldırmışlardı..

Anlatalım..

1920 Koçgiri ile başlayan ayaklanmalar zinciri, 1924 Nesturi, 1925 Şeyh Sait, 1925 Şeyh Abdullah ayaklanmalarıyla devam ediyordu.

1927’de kurulan Taşnak Hoybun’la ayaklanmalar artık bir merkezden sevk ve idare ediliyordu.

Siyasi Kürtçüler din propagandası ile halkı kışkırtıyor, isyanların biri biterken diğeri başlatılıyordu.

Türk ordusunun dikkatleri dağıtılmış, büyük isyanın hazırlandığı Ağrı’nın gözden kaçırılması hedeflenmişti.

Türk ordusu bir yanda Zeylan, Çaldıran ve Ağrı bölgelerinde çıkan ayaklanmaları bastırmaya çalışıyor, öte yanda Diyarbakır, Silvan, Sason, Lice, Çapakçur, Garzan ve Muş bölgelerinde eşkıyalık olayları tırmanıyordu.

Böylesi bir süreçte bu Barzaniler Dağlıca’da yeniden ortaya çıktı…

Barzanileri Türk ordusu ile karşı karşıya getiren Hayderanlı Aşiret Reisi Kör Hüseyin Paşa oldu.

20 Haziran 1930’da Savur isyanını yönetmiş, ayaklanma bastırılınca Suriye’ye kaçan Kör Hüseyin Paşa Barzanilerden yardım isteyince, Türk tarihine Oramar(Dağlıca) olarak yazılan isyan başlatılacaktı.

İsyancıların başındaki isim ise yine tanıdık olacaktı; Molla Mustafa Barzani …

Dağlıca’yı biliyorsunuz, hani şu sık sık PKK terör örgütünün saldırılarına maruz kalan piyade taburunun bulunduğu yer.

Bu yerin eski adı Oramar, Hakkari ilinin Yüksekova ilçesine bağlı bir köy. Irak sınırında.

O zamanlar köyde bir piyade hudut bölüğü vardı ve saldırının hedefi olacaktır…

1930 AĞRI İSYANINA DESTEK

Kör Hüseyin Paşa’nın destek talebi üzerine, 16 Temmuz 1930’da, Şeyh Ahmed Barzani’ ye bağlı Molla Hüseyin Şerif ve adamları, Oramar bölgesine önce keşif maksadıyla geldiler.

Amaçları, bölgedeki aşiret reislerinin olası bir isyanda ne yapacakları konusunda bilgi toplamaktı. Bölgeyi gezdiler, görüşmeler yaptılar ve döndüler.

Toplanan bilgiler, Oramar bölgesindeki aşiretlerin ayaklamaya katılacaklarını işaret ediyordu. Bundan güç alan Şeyh Ahmed, Oramar bucak merkezi ve buradaki hudut bölüğüne baskın yapmaya karar verdiler.

Saldırıyı Molla Mustafa Barzani yönetecektir…

BARZANİLERİN DAĞLICA BASKINI

Bu arada, konudan haberdar olan Oramarlı Kasım Ağa ve arkadaşları hudut bölüğüne gelerek Bölük Komutanı’nı, 21/22 gece yarısı yapılacak bu saldırı konusunda uyarmıştı.

 Gerçekten de aynı gece saat 21.00 sıralarında, Şeyh Ahmed Barzani’ye mensup 500 kişilik bir kuvvet saldırıya geçti.

Bölük hazırlıklıydı.

Kasım Ağa da adamlarıyla birlikte bölüğün içerisinde mevzilenmiş, askerin yanında saldırıya karşı koyuyordu.

Böylece, yapılan saldırılar sonuçsuz bırakıldı.

Barzani aynı gece iki ve ertesi gün de üç kez daha saldırı yaptıysa da, bölüğün savunma hattını geçemedi.

 Geri çekildiler ve çevreyi kuşatmaya aldılar.

Yolları ve gedikleri tuttular, telefon hatlarını kestiler. Yardıma gelecek takviye kuvvetlerinin yollarını da kapattılar.

Bununla yetinmediler, bölgedeki aşiretler üzerinde propaganda faaliyetlerine giriştiler; din adına bu eylemi yaptıklarını söyleyerek Hakkari ve yöresindeki halkı, genel bir ayaklanmaya katılmaları için kışkırtmaya başladılar.

Durum ciddiydi…

26 Temmuz 1930’da, Oramar saldırısı üzerine Genelkurmay Başkanlığı Baştazin’deki iki hudut bölüğü, iki ağır makineli tüfek takımı ile Kerim ve Ferhat ağaların adamlarını bölgeye sevk etti.

Öte yanda..

Türkiye, Irak hükümetini bu saldırıyla ilgili olarak uyarıyor, protesto ediyor, diğer yanda bu saldırıyı etkisiz kılmak için geniş çaplı bir harekata hazırlanıyordu.

Barzanilerin kışkırtmaları sonucu ayaklanma Şemdinli’ye de sıçramıştı.

Şemdinli hudut bölüğü ve hükümet memurları ilçeden ayrılmış, isyancıların bir kısım cephaneyi yağmalayarak silahlı bir vaziyette dağlara çekilmişti.

Civardaki köyler de isyancıları destekliyordu.

Şemdinli ve Oramar arasında bulunan silahlı Herki ve Cirgi aşiretleri de ayaklanmaya karışmış, Binavikli Ahmet’le Sikanlı Hacı Ahmet Barzanilerin safına geçmişti.

Gelişen bu durumlar karşısında, 28 Temmuz sabahı, Türk ordusu asileri havadan bombalamaya başladı ve akşamüzeri askeri kuvvetler eşkıyanın gücünü kırarak Oramar’a girdiler.

Barzaniler güneye kaçtı.

Molla Şerif Hüseyin’in Oramar saldırısını Molla Mustafa Barzani’nin yaptığı ikinci bir saldırı izledi. Ama o da düzenli kuvvetler karşısında tutunamadı, İran topraklarına çekildi.

27 Eylül-10 Ekim tarihleri arasında, Şemdinli, Yüksekova, Çukurca ve Hakkari’yi kapsayan ikinci bir askeri harekat daha yapıldı ve bölge tamamen eşkıyadan arındırıldı.

30 Temmuz’da isyan bastırıldı…

TAŞNAK HOYBUN ÇETESİ

Tarihçi Ahmet Uçar ,“16 Temmuz – 10 Ekim 1930 tarihlerinde ortaya çıkan Oramar İsyanı, Mustafa Barzani tarafından rakımı 2.000-3.500 metre arasında değişen yolsuz, sarp ve yalçın kayalarla aşılması güç bölgede, Şemdinli yakınındaki Oramar’ın basılması ile başlamıştı” diyor ve Hoybun-isyan arasındaki ilişkiyi şöyle açıklıyor;

  • “Oramar hudut bölüğü asiler tarafından kuşatılmışsa da bu kuşatma hava kuvvetlerimiz ve komşu hudut bölüklerinin yardımı ile kırılmış, İran’a doğru kaçan Barzaniler ve onların Oramar’daki işbirlikçilerinden oluşan asilere büyük kayıplar verdirilmişti.
  • Haybun örgütü bu isyanı da bir propaganda malzemesi olarak kullanmış, uydurma rakamlarla “Olayda Türk birliklerinin 4.000 kayıp verdiğini, Türk hükümetinin 500 köyü yıkıp 12.000 kişiyi öldürdüğünü” ileri sürerek bunu Ermeniler aracılığı ile temas kurduğu Amerikan kamuoyuna da duyurmuştu” .

Barzanilerin Oramar/Dağlıca saldırısı yedi gün sürdü.

Çıkan çatışmalarda dört asker şehit düştü, dört asker de yaralandı.  

Aynı bölük, 21 Ekim 2007’de, PKK saldırısına uğradı ve bu saldırı sonucunda 12 şehit verildi, sekiz asker ise kaçırıldı.

Günümüze gelindiğinde,16 Kasım 2013’te, Başbakan Erdoğan ile Mesud Barzani Diyarbakır’da buluşacak; 17 Kasım’da, Molla Mustafa için şöyle söyleyecektir;

  • ‘Sevgili kardeşlerim bundan 81 yıl önceydi 21 Haziran 1932. Hakkâri Şemdinli’den sınırdan çok önemli bir misafirlerimiz gelmişti. Toprakları uçaklarla bombalanmıştı, köyleri yakılıp yıkılmıştı. Buradaki kardeşleri onları muhabbetle kucakladılar.’

Oysaki aynı Barzani, çok değil bu anlatılan olayın iki yıl öncesinde Dağlıca bölüğümüze saldırmış, dört askerimizi şehit etmişti.

Üstelik bunu da kısa bir zaman sonra başlatılacak olan Ağrı Ermeni isyanını desteklemek için yapmıştı ama bunu duyan kim, söyleyen kim, gizleyen kim, yazan kim…

Erdal Sarızeybek

Araştırmacı Yazar

Kaynak: Büyük Suikast/ Kürt Gerçeğinde Bilmediklerimiz

Erdal SARIZEYBEK

Emekli Albay, araştırmacı yazar. Terör ve siyaset üzerine yayımlanmış 16 eseri bulunmaktadır.
Başa dön tuşu